U Ç A K   B A T I Ğ I  

                                          K A Ş.....

 

        Mavinin binbir tonunun ışıkla dansettiği sularda ikinci dünya savaşından kalma bir avcı-bombardıman uçağının yatmakta olduğunu ilk duyduğumda epey heyecanlanmıştım. Meis adası yakınlarında (Türk Karasularında) bulunan "flying fish" resifinin uzantısında, 58 ile 71 metre derinlikte bulunan uçağa ilk dalışımı yaklaşık 5 yıl önce gerçekleştirmiştim. 30 metrelerden gözükmeye başlayan uçağın ön silüetini oldukça etkileyici ve heyecan verici bulduğumu hatırlıyorum. 

 

      

     

   İkinci Dünya savaşı sırasında Ege denizi semalarında yaşanan yoğun hava savaşının bir kurbanı olan bu uçak, 21 metre kanat uzunluğu 16 metre gövde uzunluğu ve 3 adet 610 hp güç üreten motoru ile 5 mürettebatlı, 1935 model İtalyan yapımı Savoia-Marchetti SM 79 "Sparviero" bombardıman uçağıydı. 3 MG 12.7 mm ve 2 MG 7.7 mm makinalı tüfeklerini kendini koruma amaçlı kullanırken altındaki bomba kızaklarında taşıdığı muhtelif bombalarla müttefik kuvvetlerinin yer hedeflerine saldırılar düzenliyordu. İkinci dünya savaşının en başarılı bombardıman uçaklarından biri olarak kabul edilen bu uçak altında taşıdığı torpilleriyle de Ege denizinde rastladığı müttefik savaş ve destek gemilerine oldukça zaiyat vermeyi başarmıştı.  Muhteme Rodos'taki bir hava üssünden havalanmış ve verdiği mücadeleden yenik ayrılarak Meis açıklarında sulara gömülmüştü. Kaş'lı yaşlı balıkçıların anlattıklarına göre o zamanlar yaklaşık 14.000 nüfusun yaşadığı Meis adasındaki ingiliz üslerini bombalarken (ve Meis limanındaki İngiliz gemilerini torpidolamaya çalışırken) açılan uçaksavar ateşi sonucu düşen üç uçaktan biriymiş. Uçaklardan biri Kaş'ın dağlarına düşmüş (Türk makamları enkazı kaldırmış) diğeri ise Meis liman girişinde sulara gömülmüş. Aldığı hasar sonucu düşmekte olan bizim uçaktan ise paraşütle atlayan pilot, Meis'ten açılan uçaksavar ateşi ile havadayken öldürülmüş. Uçaktan hiç kurtulan olmamış ve Kaş'a gömülen pilotun cesedi daha sonra  İtalyan askeri yetkilileri tarafından çıkartılarak İtalya'ya götürülmüş.

    

    

     Uçağa yapmış olduğum dalışlardan sonra uçaktaki hasara ve duruş şekline bakarak kafamda şöyle bir senaryo canlandırmak mümkün oldu. Uçak suya kafa üstü çakılmamış, belirli bir açıyla sağ kanadı üzerine eğimli olarak düşerken suya  çarpmanın etkisi ile sağ kanadı sağ motorla birlikte orta motorun üstüne binmişti. Böyle bir senaryo üst üste duran iki motorun pozisyonların biraz açıklıyor belki.  Ama elbetteki bunların hepsi tahmin ve kurgu. Gerçek olan ise savaştan yorgun ve yenik düşmüş mürettebatı için ebedi bir mezar olarak Kaş'ın koyu mavi derinliklerinde yatıyor olduğu.

       Bu uçağa yaptığım ilk dalışım 1996 senesinde gerçekleşmişti. 2001 eylülündeki ikinci dalışımda uçağı oldukça değişmiş buldum ne yazık ki. Uçağın nisbeten sağlam duran kokpiti ve gövdesi artık yoktular. 60 yıl dayanan uçak son 5 senede mi pes etmişti yoksa her kış üzerinde yapılan çalışmalar (!) sonucu mu bu hale gelmişti bilinmez...Yıllar önce uçağa yapılan "araştırma" dalışlarında bazı parçaların söküldüğünü ve bugün ev dekorasyonu olarak kullanıldığını biliyoruz. Bu tür müdahelelerinde korozyonu arttırdığı başka bir gerçek. Her üç misyondan birinin düşürülmeyle sonuçlandığını bile bile havalanan ve hayatını ortaya koyarak kahramanca savaşan insanlara yapılan bir saygısızlık olarak değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. 

 

Önemli Not:

    Burun kısmı 58 , kuyruk kısmı da 71 metrede bulunan bu uçağa dalış,  amatör dalış limitlerini oldukça aşıyor. Belirli bir ekipman hazırlığı, vücut ve zihin hazırlığı gerektiren bu derinliklere dalış yapmak son derece tehlikeli. Bir dalış turunun bayram tatilinde uçak dalışı diye yaptığı reklama şahit olmak ise son derece düşündürücü ve üzücü. Dileğimiz ileride bu dalışların bayram tatili aktivitesi olarak değil sadece ve sadece yetkin ve hazırlıklı "usta" dalgıçlar tarafından bir amaç dahilinde iyice planlanarak yapılması. 

    Bu derinlikte bana modellik ve buddy'lik yapan sevgili arkadaşım Murat İnce'ye sabrı ve özverisi için sonsuz teşekkürler..Ayrıca bu uçağı 1990'da bularak dalış camiamıza kazandıran, uçakla ilgili bilgilerini benimle paylaşan ve çalışmalarımı destekleyen Sayın Uğur Eroğlu'na çok teşekkür ederim.

 

 

        

 

 

 

 

 

Bonuslar:  Sayfanın burasına kadar gelenler için hikayeleriyle extra fotoğraflar......

 

 

          ucakflap.jpg (76303 bytes)                       

 

  Kanat değil.. Sol kanat flapları. Kalkış,iniş ve manevralarda kullanılıyor.          Derinlik 65 metre civarı.

 

 

          ucakkuyruk.jpg (69785 bytes)  

   

    Uçağın kuyruk kısmı. Derinlik 71metre. Ortam iyice kararmış durumda.     

    Dalış   bilgisayarı oldukça gürültülü... Daha 58'e çıkıp pervaneleri 

    fotoğraflamak var.

  

          ucakmüren.jpg (105288 bytes)                                 

   Uçağın kuyruğuna inerken 65 metre derinlikte yanyana yatmakta olan 5-6 adet iri orfoz ve l

   lahosun arasında onlara sürünerek dolaşan bir müren gördüğümde bana da pek inandırıcı

   gelmemişti.. Ama derinlik sarhoşluğu değilmiş.. Gene de başka türlü sarhoş etti.... 

 

 

  Bu uçağın sağlam halinin fotoğrafı için :

http://www.regiamarina.net/arsenals/planes_it/torpedo_bombers/torpedo_us.htm

http://www.aviation-history.com/savoia-marchetti/sm79.html